Linkedin, yeni Pulse uygulamasıyla kişisel haber akışına geçiyor

Sosyal ağların artık hayatımızda önemli bir yeri var ve kişiselleştirilmiş bir haber kaynağı olmak için birbiriyle yarış halindeler. Linkedin‘de bunlardan biri ve yeni Pulse uygulamasında kişiselleştirilmiş içerikler öne çıkıyor. Kişiselleştirilmiş haber uygulaması Pulse, mevcut uygulamaya bir güncelleme olarak tanıtılmadı. Eski uygulama yıl sonuna kadar kullanılabilecek ve yayınlanan yeni uygulama bağlantıları, çalışılan yeri, ilgi alanlarını vb. bilgilerle kişisel bir haber akışı sunacak.

Kişisel haber akışında detaylı işçilik

Pulse’ın kurucu ortaklarından Akshay Kothari, yeni uygulamada Linkedin’dekine benzer bir kişisel akış modellendiğini belirtiyor. Kullanıcılara her sabah bakabilecekleri kişisel bir iş özeti sunmak istediklerini ve her haberin kişinin haber akışına eklenmesinin bir sebebi olduğunu da ekliyor. Yeni Pulse uygulamasında önerilen haberlere kullanıcıların geri bildirimde bulunması da mümkün. Yani önerilen bir haberin ilgi çekici olmadığını, o haberi görmek istemediğini belirtebiliyor. Linkedin’de bunu yeni bir değerlendirme kriteri olarak kabul ediyor.

Pulse reklamları yolda

Linkedin sosyal açıdan Facebook ile tam bir rekabet halinde olmasa da kişiselleştirilmiş haber içerikleri konusunda Facebook’u dikkate aldığını söyleyebiliriz. Henüz reklam yayını yapmayan ama bunun önümüzdeki dönem mümkün olabileceğini söyleyen Kothari de Linkedin’in bu alandaki gelirlerden pay almak istediğini gösteriyor.

 

 

Via: webrazzi.com

Hitachi’den parmak damarı teknolojisi

Parmak damar haritasını kullanan ve kişilerin bilgisi haricinde kopyalanamadığı için yüksek güvenlik çözümleri sunan Hitachi Parmak Damarı Teknolojisi, bankacılık işlemlerinde de güvenliği en üst seviyeye taşıyor. Temel Parmak Damarı uygulamaları bankacılıkta şube içi işlemlerinin imzalanması, ATM’lerden kartsız para çekme, elektronik belge imzalama ve online bankacılık işlemlerinin onaylanması gibi pekçok işlemde kullanılıyor. Hitachi’nin parmak damarı teknolojisi, Polonyalı Bank Zachodni WBK tarafından şube içi işlemlerde biyometrik imza çözümü olarak da kullanılmaya başlandı. Bu yılın Nisan ayından itibaren Lubin’deki Bank Zachodni WBK müşterileri ve Haziran ayından itibaren de Varşova’daki müşteriler sadece parmaklarını kullanarak kişisel hesap sözleşmelerini imzalayabiliyor. Hitachi’nin bu teknolojisinin pilot olarak uygulandığı şubelerde Parmak Damarı okuyucusunu ve dokunmatik monitörü kullanan müşteriler, sadece parmaklarını kullanarak bankayla bir kişisel hesap sözleşmesi imzalayabiliyor. Elektronik olarak imzalanan belgeler otomatik olarak e-posta adreslerine gönderiliyor. Bankacılık hizmetlerine erişimi kolaylaştıran teknoloji ile işlem güvenliğinin artmasının yanı sıra şubede kullanılan kağıt belgelerin oranını da yaklaşık yüzde 80 oranında azaltılması sağlanıyor.

 

Via: onedio.com

Yakında şifre yerine emoji kullanabiliriz

Gülenyüz, bebek, hamburger, meyve… Bunlar İngiliz firmanın ortaya sunduğu yepyeni pin kodunuz olabilir. Emoji pin kodları, şu an kullanılan rakam ve harf kullanımına göre çok daha akılda kalıcı ve şüphesiz eğlenceli. İngiliz şirketin 1300 kişiyle yaptığı araştırmaya göre katılımcıların 3’te 1’i pinlerini daha önce unutmuşlar; Millennials kuşağının %64’ü emoji kullanarak iletişim kurmakta. Alınan bu 2 sonuç, fikre de temel hazırlamış. Önerilen 44 emoji, 3,498,308 permütasyon oluşturuyor. Bu da güvenlik açısından 480 kez daha güvenli sonuç veriyor. Beyin sözel ya da sayısal hafızadan ziyade, görüntüleri hatırlamakta çok daha iyi. Dolayısıyla hatırlamakta zorlanmayacağınız bu emojiler ile kendi hikayenizi yaratabilir ve bunu şifre olarak kullanabilirsiniz. Mesela sabah kahve içtikten sonra arkadaşınıza selam verip, bilgisayarınıza oturup, maillerinizi kontrol edebilirsiniz.

 

 

Via: sosyalmedya.co

15 bin TL’lik ödül için geri sayım!

“Hayallerinizi gerçekleştirmek için 1 günde zengin olmayı beklemeyin!” sloganıyla düzenlenen yarışma, bu yıl da Türkiye’nin dört bir yanından başvuruları almaya devam ediyor. 30 Haziran’a kadar devam eden yarışmanın 15 bin TL’lik büyük ödülü, birikim yaparak geleceğini güvence altına almanın önemini üç dakikada en iyi anlatan filmin olacak. Başvurular ücretsiz ve tüm dünyadan 18 yaşını doldurmuş herkesin katılımına açık.

Yarışma sonucunda jüri üyeleri tarafından birinci seçilen filmin sahibine 15 bin TL’lik ödül verilecek. İkinciye 10 bin TL, üçüncüye 7 bin 500 TL kazandıracak yarışma sonunda ilk 10’a giren yarışmacılar, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB)’nin düzenlediği bir günlük eğitimlerden de istediği birine ücretsiz katılma imkânı kazanacak.

Filmler, Radikal Gazetesi Spor Servisi Şefi Uğur Vardan, Sinema Yazarı ve Haber Editörü Selin Gürel, BirGün Gazetesi Yazarı ve Sinema Eleştirmeni Cüneyt Cebenoyan, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Alp Birol ve TSPB Finansal Eğitim Çalışma Komitesi Başkanı Attila Köksal’dan oluşan jüri tarafından değerlendirilecek.

Yarışma hakkında ayrıntılı bilgi almak ve başvuru formunu doldurarak yarışmaya katılmak isteyen adaylar, www.kameraelindegelecegincebinde.com adresini ziyaret edebilirler.

Hangi Android telefonu seçeceğinizi artık Google’a sorabilirsiniz

Google son olarak sessiz sedasız yayınladığı ve XDA Developers adlı site tarafından ilk kez keşfedilen yeni bir web aracını hayata geçirdi. Which Phone adıyla yayına alınan araç, tamamen sizin için en doğru olan Android akıllı telefonu bulabilmeniz adına yardımcı olmak için tasarlanmış. Android web sitesi altında android.com/phones/whichphone adresinde yayında olan web sitesi üstünden 12 farklı kategorilerde telefonunuzda neye ihtiyaç olduğunuzu belirtiyorsunuz. Mesajlaşmak, fotoğraf çekmek ya da oyun oynamak gibi isteklerinizi ve bunların detaylarını paylaşarak Android’in hangi akıllı telefonunun sizin için daha iyi olduğunu, karşılaştırmalı bir şekilde elde edebiliyorsunuz. Which Phone aracı sayesinde farklı Android markaları da tek bir çatı altında bir araya geliyor. Google’ın Android için hazırladığı web sitesinin şu anda sadece İngilizce olarak yayın yapıyor.

 

Via: webrazzi.com

Twitter, direkt mesajlarda 140 karakter sınırını kaldırıyor

Platformdaki mesajlaşma bölümü DM‘deki 140 karakter sınırını kaldıracağını duyuran Twitter, yeniliğin Temmuz’da kullanıma gireceğini açıkladı. Temmuz ayından itibaren herhangi bir Twitter kullanıcısına göndereceğiniz mesajın sınırı olmayacak, bu da Twitter’ın doğrudan mesajlaşma işlevini WhatsApp, Facebook Messenger benzeri anında mesajlaşma ve grup sohbet servislerinin sınıfına sokacak. Söz konusu değişikliğin uzun vadede tweet‘leri de etkileyeceği düşünülüyor. Ancak Twitter’ın tweet’lerdeki sınırı kaldıracağına dair bir açıklama henüz bulunmuyor. Karakter sınırlamasının kaldırılması müşteri hizmetleri için Twitter’ı kullanan şirketler için de önemli bir değişiklik anlamına geliyor. Twitter geçmişte her hesaba, takip etmediği hesaplardan da doğrudan mesaj gelmesini kabul etme seçeneği tanımıştı. Şimdi de daha uzun mesajların gönderilmesine olanak sağlayacak.

 

Via: onedio.com

Su içmeniz gerektiğinde sizi “parlayarak” uyaran şişe

Akıllı telefonlar, akıllı otomobiller, akıllı evler derken yavaş yavaş çevremizde gördüğümüz herşey akıllanıyor. Bu akıllanmanın en büyük tetikleyicileri de mobil cihazlar ve internet. Önümüzdeki yıllarda herkesin elinde akıllı bir su matarası olacağını bundan 5 yıl önce söyleselerdi muhtemelen hepimiz güler geçerdik ama artık o dönem geldi. Kickstarter üzerinden fon toplayan ve 2 günde toplaması gereken fondan daha fazlasını toplayan HidrateMe‘den söz ediyoruz. Ürünü seri üretime geçirebilmek için 35.000 dolar fon toplamak isteyen girişimciler sürenin dolmasına 33 gün varken toplam 230 bin dolardan fazla fon toplamış görünüyorlar. Toplanan bu fon sayesinde artık binlerce kişi su içmesi gerektiğini unutmayacak. HidrateMe bir akıllı matara ve sahibinin alışkanlıklarını inceleyerek her gün ne kadar su içmesi gerektiğini, gün içinde su içmeyi unuttuysa onu uyarması gerektiğini bilen ve mataranın içinde yanan ışıkla kendini hatırlatan bir matara. Ayrıca akıllı telefon uygulaması ile su içme alışkanlıklarınızı takip etme imkanınız da bulunuyor. Yani matara ve akıllı telefon birbirini tamamlıyor.

 

Via: sosyalmedya.co

Google’dan “Im2Calories” sürprizi

Google’ın geliştirmek için çalıştığı yeni algoritması ile artık fotoğrafını çektiğiniz yemeğin kalorisini hesaplayabileceksiniz.

İnsanlar pek çok farklı nedenle, yemeklerinin fotoğraflarını çekebiliyor. Ancak akıllı telefon kullanıcıları artık, aldıkları kaloriyi ölçmek için de yemek fotoğrafçısı haline dönüşebilirler. Bu senaryo, Google’ın yeni kalori hesaplama algoritmasının yayınlandığı gün gerçek olacak.

“Im2Calories” isimli proje, çekilen bir fotoğraftaki yiyeceklerin fiziksel özelliklerine göre ne olduklarını belirleyecek. Bu belirlemenin ardından da kalori miktarı hesaplanacak. Sistem oldukça basit gözükse de, teknoloji şu anda erken geliştirme aşamasında ve yakın zamanda yayınlanma ihtimali pek bulunmuyor. Ancak bu durum, Google’dan Kevin Murphy’nin bu teknolojinin yarattığı heyecan hakkında konuşmasını engellemiyor.

Murphy, bu teknolojinin gelecekte, kullanabileceği alanlar ile oldukça büyük etkiler yaratabileceğini düşünüyor. Uygulamadan umulan ise, sunulan bu doğru kalori hesaplama sistemi ile insanların yediklerinden pişmanlık duymamalarını sağlayacak.

 

 

Via: www.hürriyet.com.tr

Google My Business Telefon Desteği

Pek çok firma  Google My Business (GMB) hizmetini kullanıyor, ancak büyük çoğunluğu henüz telefonla destek alabileceğinden haberdar değil. Google My Business hizmetinde sorun yaşıyorsanız,  artık telefonla Google’dan destek almayı tercih edebilirsiniz. Özellikle son aylarda kullanıcıların sıklıkla Google My Business hizmetinin kontrolünü kaybettiğine dair bilgiler alıyoruz . Bir firma çalışanı hesap ayarlamalarını yaptıktan sonra firmadan ayrıldığında, firma yetkililerinin erişimi olmadan sayfa ortada kalabiliyor. Bu senaryo çoğunlukla karşımıza çıkıyor. Sorunla karşılaşan firma yetkililerine “Telefonla destek almayı denediniz mi?” diye sorduğumuzda, öyle bir şeyden haberleri olmadığını söylüyorlar.  Normal şartlarda telefon desteği haricinde My Business hesabınızı geri almaya çalıştığınızda haftalarca beklemek zorunda kalabilirsiniz. Kaybettiğiniz vakit içerisinde Google My Business hizmetinin bağlı olduğu fonksiyonlardan mahrum kalmak küçükten büyüğe birçok firma için ciddi kayıp yaratabiliyor. İster firma yetkilisi olun, ister SEO uzmanı, bu kadar çok vakit kaybetmek istemiyorsanız, telefonla destek almanın yollarını arama zamanı gelmiş demektir.

 

 

Haberin detayı için; http://bit.ly/1ddyI3L

Taşınabilir yeşil enerjili ev

Slovakyalı girişimciler, geleneksel ev hayatından uzaklaşmak veya doğada elektrik sıkıntısı olmadan tatil yapmak isteyenlere Ecocapsule adlı tasarımı sundu. Taşınabilir kapsül görünümündeki Ecocapsule, medeniyetin olmadığı yerlerde bile her türlü konforu sunacak şekilde tasarlanmış. Kendi elektriğini rüzgar ve güneş enerjisiyle elde eden Ecocapsule, aynı zamanda su arıtma sistemine sahip. Nice Architects firması, Ecocapsule’ün bilimsel araştırma istasyonu, turist konaklama yeri, acil yardım noktası ve insani yardım birimi gibi birçok amaçla kullanılabileceğini belirtti.

2

11 metrekarelik alana sahip olan Ecocapsule, iki yetişkini içine alabilecek bir alan sunuyor. Her kapsülde bir yatak, banyo, küçük çalışma alanı, sandalyeler, su sistemi, sıcak duş ve tuvalet bulunuyor.
Yeşil enerji sayesinde 9.744 watt/saat kapasiteli bataryasını dolduran Ecocapsule, aynı zamanda yağmur suyunu toplayarak arıtabiliyor. Bir yıla kadar kesintisiz yaşam desteği sunduğu belirtilen kapsül ev, 2016’ın ilk yarısında 1,632 dolardan başlayan fiyatlarla sunulabilir.

 

VİA: Nice Architects ve Al Jazeera